Her son, yeni bir başlangıçtır (02.10.2010)

Her son, yeni bir başlangıçtır.

"Tanrı'yı güldürmek istiyor musunuz?" demişler.
"Ona gelecekle ilgili planlarınızı anlatın."

Şimdi, üç-beş sene önceden asla tahmin edilemeyecek gelişmeler yaşıyor sağlık sistemimiz. Biz de onun içinde çalkalanıyoruz.

Hiç hesap etmedikleri durumlarla karşılaşmanın şokunu yaşayanlara tıbbi yardım vermenin yanı sıra, duygusal destek vermeyi de hekimliğimin bir parçası bildim hep. Hiç beklemedikleri sevinçleri müjdelediklerim de çok oldu. Onun için içinde bulunduğumuz süreci olgunlukla karşılamak çok zor değil benim için. Rahmetli bir hocamızın bir öğüdü vardı. Derdi ki: "Evladım, hayat size her zaman limonata vermez, limon verir... Limonatayı siz yapacaksınız!"

Yedi yıl muayenehane hekimliği yaptım. İyi bir hekim ve onun ayrılmaz bir parçası olarak iyi bir insan olmaya çalıştım. Geriye dönüp baktığımda müsterihim. Kendim hasta olsam nasıl bir hekim ister isem öyle olmaya çalıştım.

"Bir Yerlere Geldik Şükür" başlıklı yazıma cevaben gelen bir mesajdaki şu cümleler benim için "sessiz madalya" oldu. Artık muayenehanemi kapattığıma göre reklam olmaz, herkesle ve gururla paylaşabilirim:

"Merhaba, hocam yazınızı şimdi okudum ve birçok insanın sizi neden büyük saygıyla sevdiğini bir kez daha anladım... 2008 yılında hastanızdım ve oğlumuz Çağan sizin elinize doğan bebeklerinizden... Oğluma 'Calışın' derken örnek göstereceğim gerçek bir hikayem var artık... Emekleriniz için teşekkürler hocam..."

Ben de teşekkür ederim herkese!

Yine bir başka mesaj, umarım herkesle de böyle helalleşmiş olurum:

"Doktor bey ne diycem bilmiyorum, ama yazmak istedim. gerçekten üzüldüm. Orası bi ev gibiydi. Rahattım hep ve güvendeydim. Bütün emeğe rağmen olmadı bebeğimiz, ama Allah'ın işi belli mi olur, belki de olur.:) ben hala ümitliyim, şükür. Hakkınızı helal edin, siz ve tüm çalışan arkadaşlar. Görüşmek ümidiyle."

Muayenehanemi "ev gibi" yapan sevgili çalışanlarıma da çok teşekkürler!

Muayenehanem ile ilgili son söz olarak: "Kendilerini, eşlerini ve yavrularını bizlere emanet edenlere teşekkürlerimizle!"

***

Şimdi bir başka dönem başladı.

Yine hekimlik yapacağım tabii ki. Ama zamanımın daha az bir kısmını doğrudan hekimliğe ayırabileceğim. Çünkü başka sorumluluklar üstlendim. Devamlı statüde çalışan bir "öğretim üyesi" olarak, "nasıl bir hocam olmasını isterdim?" ise öyle bir hoca olmaya çalışacağım. Bir "Anabilim Dalı Başkanı" olarak, "bir üniversite kliniğinin nasıl olması" gerektiğini hayal ettiysem, onu gerçekleştirmeye çalışan öyle bir Anabilim Dalı Başkanı olmaya çalışacağım.

Benim doğru bildiğim gibi hekimlerin yetişmelerine katkıda bulunabilirsem, hekimliğimin onların elinde yeşermesi ve yaşaması benim daha büyük gururum ve huzurum olacaktır.

Bu mesajı yazdığım sabahın erken saatleri gibi içim... Bir başka sabahındayım hayatın. Sondan kaçıncı olduğunu bilmediğim, ama sonsuz olmadığını çok iyi bildiğim "günlerden birisinin sabahı"...

Herkese mutlu ve umutlu sabahlar!